Page 6 - Boşnak Dünyası Gazetesi Ekim 2017
P. 6

6                                                                       KÖŞE YAZISI



                                            Türkiye Boşnaklarında



                                                dayanışma erozyonu






                                     diye değerlendiriyorum. Gözlemle-  mızı  daha  da  şişirmek  amacıyla  de-  görünür  nedenler.  Bunların  yanında
                                     yebildiğim kadarıyla bu kişiler belli   ğerli insan olmak yerine önemli insan   bir de tali nedenler vardır.  Örneğin,
                                     bir sermaye oluşturduktan sonra söz   olma tercihiyle çok da emin olma-  göçmenliğimizin ilk yıllarında be-
                                     konusu  sermayeyle  önce  Kapalıçarşı   dıkları veya iyi bilmedikleri konular   lirsizliklerin ve güven sorunundan
                                     ve civarı daha sonra da Laleli’de iş-  hakkında  otoriteymiş  gibi  demeçler   oluşan sosyal fobinin neticesinde
                                     yerleri  açarak  toplumsal  statülerinde   ve söylemler içerisinde bulunmakta   birbirimize  olan  ihtiyaçları  doğuran
     Özellikle 1950-1970 yılları arasında   bir değişiklik yarattılar. Onlar artık   ve bu da camiamızı kutuplaştırmak-  nedenlerin zaman içerisinde ortadan
     Türkiye’ye göç etmiş olan Boşnaklar   camiamızın diğer insanları gibi işçi   tadır. Kendi görüşlerine yakın kişileri   kalkması gibi. Zamanında Türk toplu-
     hiç şüphesiz o yıllarda çok çile çekti-  değil, işveren olmuşlardı. Hatta çalı-  bulanlar, dernek, spor kulübü, vakıf   muna yabancı olan insanlarımız süreç
     ler. Ancak söz konusu dönemin nesli   şanlarını da camiamızdan seçmişlerdi.   veya platform adı altında camiamız   içerisinde camiamızın dışından yeni
     her şeye rağmen kimi yönleriyle o yıl-  Sosyolojik açıdan bakıldığında bu bir   içerisinde farklı yapılar altında bir ara-  arkadaşlıklar, ortaklar ve dünürler
     ları mı arar olmuşlar? Bizler o dönem-  dayanışma gibi görünse de başta aynı   ya gelmeye başlamaktalar. İlk bakışta   tesis etmişler; dolayısıyla artık ken-
     de daha Eski Yugoslavya’da yöresel   kaderi paylaşan kişiler arasındaki iliş-  çeşitlilik ve çoğulculuk camiamız için   dinden olan ama farklı hedefleri kova-
     ve kültürel kimliğimizle kısmen Türk   ki evrilmiş ve ileriki yıllarda sosyal   bir zenginlik gibi görünse de, bu yapı-  layan insanlara ihtiyaç hissetmemek-
     toplumunun kimi ortak değer yargıla-  statü faylarının kırılmalarına neden   lar arasında sağlıklı bir iletişim, koor-  tedir.  Zaten başta Türk toplumunu
     rını paylaşıyorduk. Ancak Türkiye’ye   olmuş ve söz konusu kişiler arasında   dinasyon ve ahenk sağlanmazsa; aksi-  kendine yabancı hisseden bizler, or-
     gelirken bizi bekleyen, öngörüleme-  patron-işçi  ilişkisi  kurulmuştu.  Artık   ne hasmane bir tutum tercih edilirse,   tak Türk kültürü ve kültürel İslam’ın
     yen ya da bilinemeyen sorunlar ne-  yanında çalışanla aynı mahallede ya-  camiamızın birliğine ve dayanışması-  neticesinde  içinde  yaşadığımız  Türk
     deniyle birbirimize daha yakın durma   şamayı zül görenler gettoları terk edip   na zarar da verebilir.  toplumuyla aynılaşma sürecine girmiş
     ihtiyacı hissetmiş olsak gerek; birbiri-  yeni yerleşim alanlarına taşınmışlardı.              bulunmaktayız. Ancak aynılaşmayı
     mize destek olabilmek ve ortak kültü-  Ancak ne hikmetse cenazelerini Boş-  Camiamızda insanlarımızın birbirin-  abartarak asimile olma yolunda olan
     rümüzü, gelenek-göreneklerimizi ve   nak gettolarından kaldırmayı da ihmal   den uzaklaşmasının bir başka nedeni   kimi insanlarımızın  da olduğunu  göz
     yaşam biçimimizi koruyabilmek adına   etmediler.  Bu tür yaklaşımlar da ister   de; insanlarımızın farklı siyasi ide-  ardı etmemeliyiz.
     önce bilinçaltında gettolaşmaya karar   istemez işçi-patron çekişmelerine ne-  olojileri olan partileri ve onların uy-
     vermiş ve bugün bile Boşnak gettoları   den olup camiamız içerisindeki sosyal   guladıkları politikaları neden-sonuç   Sonuç olarak; zaman insanı değiştir-
     olarak adlandırabileceğimiz 500 Ev-  yapıya bir başka deyişle dayanışma   ilişkilerine bakmadan ve de mantık   mekte  ve  biz  Boşnaklar  da  değişen
     ler, Yıdırım Mahallesi-Bayrampaşa,   ve birlikteliğimize kısmen olumsuz   süzgecinden geçirmeden tam bir fa-  zamana ayak uydurmak zorundayız.
     Küçükköy-Gaziosmanpaşa,  Alibey-  yansımıştır.                 natizm örneği sergileyerek savunma-  Toplumların yaşam biçimleri de do-
     köy-Eyüp,   Sefaköy-Küçükçekme-                                larıdır. Hatta kimi zaman tartışmalar   ğal  olarak  değişmektedir.  Ne  var  ki;
     ce, Sapanbağları-Pendik ve kısmen   İkinci kırılma, yüksek eğitim alan-  öyle seviyelere ulaşmakta ki, kardeş-  değişen toplumlarda eski değer yargı-
     Kartal  gettolarını  oluşturduk.  Bunun   larla daha az okumuşlar arasındaki   ler veya akrabalar arasında tamiri im-  ları da değişmekte ve yerini yeni de-
     temel nedeni kendini yeni yurdunda   ilişkiden kaynaklanmaktadır. Türki-  kânsız sonuçlar doğurmaktadır. Bu   ğer  yargılarına  bırakmaktadır.  Bizler
     daha güvende hissedebilme duygu-  ye’ye ilk geldiğimiz yıllarda çoğumuz   tür yaklaşımlar da camiamız açısından   Boşnak toplumu olarak hala geçerli
     suydu. O dönemlerde Türk toplumu-  okur-yazar veya ilkokul mezunuyduk.   sorun teşkil eden bir başka etmendir.  olan ve bizi diğerlerinden ayıran, bir
     nun diğer kesimine kapalı bir yaşam   Aramızda çok az ortaokul veya lise                       başka deyişle bizi biz yapan değerleri-
     biçimi seçmiş olan bu toplum ada-  mezunu vardı. Ancak ilerleyen yıllar   Bulanık bir bilinçle kendimizi tanım-  mizi bir erozyona uğratmadan geçer-
     cıkları, ortak bir kaderi paylaşmanın   içerisinde camiamızdan pek çok kişi   lama yolunda kullandığımız araçlar da   liliğini yitirmiş olan değer yargılarını
     verdiği duyguyla egolarını ve komp-  yüksek eğitim aldı ve bugün pek çok   camiamıza zarar teşkil eden unsurlar-  çağdaş güncel yaşamın ihtiyaçlarına
     lekslerini bir kenara atmış ve herkes   alanda söz sahibi veya mevki sahi-  dandır. Camiamızda bazıları kendini   cevap verebilen yeni değerlerle ika-
     birbirinin yardımına koşar olmuştu.   bi olan arkadaşlarımız var. Okuma   dini kimlikle ifade edip ümmet olma   me etmeliyiz. Aksi takdirde, ben-sen,
     Öyle ki; imece (moba) usulü kazılan   yerine ticareti yeğlemiş olanlar belli   söylemleriyle ortaya çıkmakta, kimi-  zengin-fakir, o parti-bu parti, o der-
     temellerden  devletle  olan  bürokrasi   bir zenginlik seviyesine ulaşmış ve   leri kendi etnik kimliklerini zorlama   nek-  bu  dernek  vb.  söylemleri  dile
     problemlerine kadar, herkes herkese   ticaretteki başarılarını yaşamın her   usulle başka bir etnik kimliğe dayan-  getirmeye devam edersek gettoları-
     yardım ederdi. Peki, ne oldu da biz   katmanında da gerçekleştirebilecek-  dırmaya  çalışmakta,  kimilerimiz  ise   mız ya da adacıklarımızın demografik
     kendi toplumumuz içerisinde  bu da-  lerini düşünerek genel yaşam dene-  kendisi gibi düşünmeyenleri bizden   yapısı değişecek ve biz özümüzden
     yanışmayı ve birlikteliği özler olduk?   yim alanları dışında da bilgi sahibi   kabul etmemekte ve o kişileri sosyal   uzaklaştıkça  bazı güçlerin bizi mani-
     Eski değerlerimizi yitirirken acaba   olmadan fikir beyan eder olmuşlar,   yaşamımızın dışında tutmaya çalış-  püle  etmeleri  kolaylaşacaktır.  Zaten
     onların ikamesi olabilecek yeni değer-  topluma yön vermek adına liderliğe   maktadır.  Toplumun  liderliğini  bilgi   Türk toplumu olarak yeterince ayrış-
     ler üretebildik mi yoksa var olanları   soyunmuşlardır. Neticesinde de bunu   birikimli,  aklı  ve  bilimi  yol  gösterici   tık ve daha büyük ölçekte Türkiye,
     yozlaştırdık mı?                ihtisas alanına bir müdahale olarak   olarak gören Atatürkçü önderler yap-  daha küçük ve özel ölçekte camiamız-
                                     algılayan ve söz konusu alanlarda   malıdır. Eksik bilgi birikimli kişiler   da oluşan bu birlik, beraberlik ve da-
     İlk yıllardaki değerlerimizin nostal-  uzmanlaşmış olan yüksek-eğitimli   veya kimi siyasi hareketlerin güdü-  yanışmadaki erozyona bir dur deme
     jisini yaşamamızın  en temel nedeni   bireylerimiz ile söz konusu insanla-  münde olan hocalar, camiamız insanı-  vakti gelmiştir. Herkesi egolarını,
     kendi içimizdeki dayanışma  ve bir-  rımız arasında kaçınılmaz olarak bir   nın ezberini bozup onları amaçlarına   komplekslerini ve kendi küçük çıkar-
     likteliğimizdeki çatlamalar olsa gerek.   çatışma ortaya çıkmıştır. Çünkü ca-  hizmet eden neferler konumuna getir-  larını bir kenara bırakarak, şapkala-
     İlk  çatlama  kimilerinin  zenginleşme-  miamızda söz sahibi olmaya çalışan-  memeliler. Çünkü bu tür yaklaşımlar   rımızı da önümüze koyarak nerede,
     ye başlaması ve diğerlerinin hala işçi   ların yeterince bilgisi yok. Yeterince   toplumumuza hiçbir katkı sağlama-  nasıl bir yanlış yaptığımızı saptamaya
     olarak kalmalarından dolayı oluştu.   bilgisi olanların da yetkisi yok.  Bu da   makta, aksine camiamıza zarar ver-  ve tekrardan birlik, beraberlik ve da-
     Kendi  camiamızdan  birilerinin  yurt-  camiamız içerisindeki birliktelikte ve   mektedir.     yanışmaya katkı sağlayacak her türlü
     dışına kaçak işçi olarak gidip para   dayanışmada istenmeyen sonuçlar                          inisiyatiflere katkı sağlamaya davet
     kazanması ve yeni yerleri görerek   doğurmuştur.               Buraya kadar değindiklerimiz; cami-  ediyorum.
     kendi özgüvenini artırmış olması söz                           amızdaki birlik, beraberlik ve daya-
     konusu çatırdamaya çanak tutmuş   Öte yandan bazılarımız şişik egoları-  nışmamızda erozyon yaratan temel   Kalın sağlıcakla…
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11